Anasayfa

Ebru Eğinlioğlu'nun Kişisel Web Sitesi

Ebru Eğinlioğlu'nun Kişisel Web Sitesi

İletişim Facebook

 

Seyhan Soylu ile röportaj

 

Medya kulisleri Kanal T’deki “Çoban” kriziyle çalkalanıyor. Kanal T’de Haber Dairesi Başkanlığı yapan Gülgün Feyman’ın ekibinin “13 Ajansı”adlı haber programına emekli Büyükelçi İnal Batu yerine bir çobanı bağladığı iddiası ortalığı karıştırdı. Gülgün Feyman iddiaları yalanlarken tartışmanın taraflarından Seyhan Soylu ise ilk kez HABER3.com‘a konuştu.

BÜYÜKELÇİ DEĞİL ÇOBAN

Kanalın yöneticilerinden Seyhan Soylu, yayına İnal Batu yerine bir çobanın bağlandığını söylerken bu krizin yaşandığı sırada da Gülgün Feyman’ın kanalda olmadığını öğrenince çok sinirlendi.

GÜLGÜN FEYMAN YALANLADI

Ancak Gülgün Feyman bu tartışma yaratan iddiaları yalanladı ve yayına çobanın değil, altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün bağlandığını söyledi.

Medya dünyası bu krizi konuşurken Kanal T’nin yöneticisi Seyhan Soylu ilk kez HABER3.COM‘a konuştu.

Ebru Eğinlioğlu’nun sorularını yanıtlayan Seyhan Soylu “Eğer Gülgün Feyman, pazartesiye kadar işinin başına dönmezse, haberleri çobana sunduracağım” dedi.

 

İşte Seyhan Soylu’nun olay yaratacak açıklamaları:

Ebru Eğinlioğlu: Sizi biz daha önce yaptığınız şov programlarından, menajer olarak v.s daha çok kamera önünde yaptığınız çalışmalardan tanıyorduk. Sonra bir gördük ki, Kanal T’ de, kanalın sahibi İdris Keskinci’ den sonra gelen isim olduğunuzu öğrendik, hali hazırda da bu görevde bulunuyorsunuz. Nasıl oldu bu değişim?

Seyhan Soylu: Ben Radyo Televizyon Mezunuyum, bir çok kanalda da yöneticilik yaptım. E Tv’ nin Genel Koordinatörüydüm. Cem Uzan döneminde bir çok programın yapımcılığını yaptım. 20 ye yakın program yapımcılığım var, çeşitli kanallarda, yani bu işlerde yeni değilim. Menajerliği, yeğenlerim için açtığım bir şirkette yaptım. Ancak popüler kimliği önde bir insan olduğum için, medya da daha çok o şekilde bir dönem anıldım. Yaptığım her organizasyon, dünya medyasında haber oldu. Bunu bir şımarıklık olarak algılamayın, hedefi doğru belirlediğim ve çok çalıştığım için hep ses getiren işlerle anıldım.

 

Size bu teklif kanalın sahibinden mi geldi, siz mi görüştünüz nasıl oldu, Kanal T’ye girişiniz?

Şimdi kanalın sahibi, muhafazakar bir beyefendi. Ben her ne kadar bu güne kadar marjinal olarak algılansamda, iç dünyamda aslında ben de muhafazakar bir insanım ve iş hayatında disipline çok önem veririm. Bu kanala ben gelmeden önce mesela, büyük maddi sıkıntılar vardı.

Bir çok kanalda olduğu gibi.

Aynen bravo, majör kanallarda bile böyle bir sıkıntı var tabii, dünyada ve Türkiye’ de de krizin etkileri sonucu, medya sektörü de bundan nasibini alıyor. Şimdi Fox Türk’ ün Avrupa haklarını yapan bir kanala ortak olduk. Bir kuruş para vermeden, şu anda Euro T olarak yayına çıkıyoruz. Bünyemizde 63 tane önemli isim var. Ekran yüzü olarak görev alıyor.

Sizin bu bağlantıda yöneticilik başarınızdan dolayımı, Fox Türk ile bir ortaklık gelişti?

Aslında bunu da ben yaptım diye ortaya çıkmak istemiyorum. Ama görünen köy, kılavuz istemiyor. Ben geçtiğimiz günlerde bir Cumhuriyet Kadınları yaptım. 70-80 bin kişi katıldı. Tüm medyada, bürokratların kasetleri varmış falan dendi. Halbuki, Zekeriya bey bizi içeriye aldıktan sonra elimizi sıkarak, çok güzel bir iş yapmışsınız dedi. Bir belgesel hazırladık, Kurtuluş Savaşı’ ndan bu güne Cumhuriyet kadınlarını anlattık. Bunun üzerine, İslami kanallardan, bu yaptığımız işlerle çok eleştirildik ve bunlar acaba, askeri kanada mı hizmet ediyorlar diye hakkımızda laflar çıktı. Ben hiçbir zaman, böyle devletime zarar verecek kişilere yakın olmadım, öyle aciz bir insan değilim. Mehmet Eymür benim için, Sisi konuşursa, yer yerinden oynar dedi. Ben de dedim ki, devletim bana görev verirse, gereğini yaparım. Bunu afişe etmek kadar ucuz bir hareket olamaz. Bu hareketi ancak, bitmiş insanlar yaparlar.

 

Tövbekar diye çok konuşulan bir projeniz vardı. Ne oldu bu projeye?

Bu programla ilgili, İslami gazeteler kıyameti kopardı, ben yine bir dava falan açmadım. Tekzip bile yollamadım. Ama bu benim işim, hakarete, saldırıya varan ithamlarda, kanalım adına davayı açarım. Bir de şöyle bir davranış vardır. İşte davayı kazanırsam, hayır kurumlarına vereceğim v.s Hayır ben o paraları çatır çatır yiyeceğim.Keyif yapacağım.

Kanalın maddi zorlukları olduğu doğru mu?

Doğru tabii, bir çok kanalda var bu maddi sıkıntılar, hatta sizde de var. Keşke hiçbir medya mensubu arkadaşımız işsiz kalmasa ama maalesef, bizim medyamızın şartları bunlar.

Gülgün Feyman meselesine dönecek olursak deyim, gerisini siz tamamlayın.

Şimdi bizim Gülgün hanımla, geçmişten bir tanışıklığımız vardı, onu arkadaşlığa, dostluğa ve iş arkadaşlığına taşıdık. Ancak, şu anda görevinin başında olmaması, iş akdine göre, öncelikle suç. Dolayısıyla doğacak cezai müeyyidelerden kendisi bizzat sorumludur. Gülgün hanım, kendisine hiç yakışmayacak çok çirkin açıklamalarda bulunmuş ve demiş ki; Haber başkanlığını, zurnanın son deliği olarak nitelemiş, çok ayıp etmiş, öncelikle haber editörlüğü, müdürlüğü yapan meslektaşlarına tabii. Keşke, ben de onu sadece kendisi için önemli olan spikerlikte değerlendirseydim de, hiç bu mevkilere getirmeseydim. O zaman hiç bunlar başımıza gelmezdi.

Temel problem neydi?

Gülgün hanım’ la bizim bazı problemlerimiz oldu ve ben kendisine dedim ki, Gülgün Hanım siz geçmişinizde, Bengütürk’ te falan, Ordu Tv gibi adını bile duymadığımız küçük kanallarda, kısa kısa 3 ay 5 ay gibi çalışmışsınız. En son da Cem Tv’ de gece haberlerine, Erkan Bey tarafından çekilmiş, yani haber başkanlığından. Bize geldi hanımefendi, salya sümük, oralarda kıyametler koparıp, aynen burada yaptığı gibi bir çok insanla kıyametler koparıp ayrılmış. Biz de bağrımıza bastık, üzülmeyin dedik.

Peki yazılanlar, çizilenler doğru mu, yayına bir çoban bağlanmış falan, siz bunun üzerine çok kızmışsınız bağırıp çağırmışsınız, hatta o yanlışı yapan stajyer kızı tartaklamışsınız..

Şimdi Gülgün hanım, böyle daha önceleri de bir bağırıp çağırmalara, konuklarımız varken, insanların duyacağı şekilde, ona buna bağırmalara kalktı. Uyardık önce. Bir bürokrat misafirimiz varken, pat diye benim odama girdi, sizinle konuşabilir miyim diye. Hayır çıkın odamdan sonra dedim, baktım feryat ediyor. Çık odadan, sonra görüşürüz dedim. Dengeleri kuramıyor ve bunun gibi bir sürü şey. Demiş ki, ben KanalT’ ye jest yapıyorum. Yahu ne zaman, Gülgün Feyman’ ın haberleri yabancı basında, milyonlarca kez konu olmuş? Tövbekar isimli programımız sayesinde, Der Spiegel’de, CNN İnternational’ da, El Jaziree’ de bu sayede haber oldu. Kim kime jest yapıyor, sorarım size? Çobanda yayına çıksaydı onun yerine ben onu da şöhret yapardım. Ona pazartesi gününe kadar müddet veriyorum, gelmezse, onun haberini çobana sunduracağım.

 

Çok ağır sözler bunlar.

Hayır değil, şov yapıyor hala, çobanı alnından öpermiş falan.

Peki istifa mı etti, Gülgün hanım, yoksa siz mi işten ayırdınız?

Sizce istifa etmiş olsa, bu güne kadar niye istifa etmemiş bir yerden. Bence oralarda bile, etmişse, istifaya zorlanmıştır.Bunlar çirkin şeyler ama maalesef bunları söylemeseydi o zaman, ben de bu çirkin lafları etmeseydim. Bakın ben hiçbir yere konuşmadım, ilk size röportaj veriyorum.

 

Diğer medya siteleri sizi aradı mı?

Tabii, dediler ki, Gülgün Feyman böyle bir açıklama yapıyor. Sen konuşmayacak mısın? Yok dedim, hanımefendiye de söz hakkı vermeniz iyi olmuş dedim. Gülgün hanım, bizle el sıkıştığında pek çok kredisini tüketmişti. Herkes elini vicdanına koysun. Spikerliğine hiçbir şey diyemem. Ama özel hayatındaki dalgalanmaları işine yansıtmasını kabul edemiyorum, çok sabrımı zorladı.

Nasıl sabrınız zorlandı?

Buraya geldiğinde, Bengütürk’ ten ayrılmıştı, Devlet Bahçeli’ ye çakma haberler yapmak istedi. Öbür taraftan mevcut iktidara saldıran sözleri vardı, onlara engel olduk. Akın İpek şu anda STAR’ ı aldı diye demediğini bırakmadı, onlara engel olduk.

Habercilikte çakma haber olmaması lazım.

Yani Cem Uzan harici herkese çakma haber yapıyor, kimse telefona bağlanmak istemiyor, konuk falan kalmadı etrafta, ona saldır, buna saldır bir yere kadar. Cem Tv’ den ayrıldı, ilk çakma haberi Sayın İzettin Doğan’ a yaptı, zaten ilk kavgamız öyle başladı. İnsan geçmişindeki herkesle kavgalı olur mu Ebru hanım, şimdi de aynı şeyi bize yapıyor.

Ben size sorayım, kaçta gelmesi lazım, haberin başındaki bir insanın?

Sabah 9 ya da 10

Hadi diyelim, trafik , şu, bu 12.00 olsun. Hanımefendi 15.00- 16.00 dan önce kanala gelmiyor.

Peki stajyere bağırdığınız, tartakladığınız doğru mu?

Bakın ben bir şey söyleyim, ben stajyeri falan tartaklasam, hastanelik olması lazım. Elim ağırdır, ayrıca öyle bir şey yapsaydım, oradaki garip kızı değil, önce Gülgün Feyman’ ı tartaklardım.

 

Ama söylenmiş olabilirsiniz.

Evet o kadar zaten. Gülgün hn neredeydi dedim, aşağıda dediler, kim bağladı İnal Batu yerine çobanı dedim. Oradan kızın biri ben bağladım dedi. Ben de bağırdım, bu gün İnal Batu yerine çobanı bağlayan, yarın Devlet Bahçeli diye Apo’ yu bağlar, çık dışarı diye bağırıp odama çıktım.

Başka haber müdürleri de olsa, böyle yapabilirdi.

Tabii canım, çocuk oyuncağı değil bu işler 20 milyon dolarlık bir yer burası, olur mu böyle lakayıtlık. Onun üzerine işte odama Gülgün hanım geldi, bağırışlarımız yayına kadar gitti. Ben de çık dışarı diye bağırdım, kovdum Onun üzerine ben gidiyorum falan demeye başladı. Defol git dedim.Bu ne terbiyesizlik dedim. Kanaldan kovmadım bakın, odamdan kovdum, sözleşmem gereği, odamdan azarlayarak kovdum. Çünkü edepsizleşiyor, hanımefendilik yok oluyor. Ağza alınmayacak sözler ediyor. Görüntüleri bende bunları da basına dağıtacağım.

Var mı görüntü elinizde?

Tabii var.Haberin tüm yönetimini ona bırakmakla hata ettim.
Haber müdürüyle arasının açık olduğunu söylemiş var mı böyle bir durum?

Tabii bahsettiği kişi Mevlüt Yüksel. Abdullah Özdoğan’ la da kavga etti. Teknik müdürle, personelle, çay getirenlerle bile kavga etti. Ben artık bıktım. Rana Elik ile ben barıştırdım onları. Bak bu çirkinlikleri anlatmaya beni mecbur bıraktı.

 

Kendi ekibinden, çalışanların paralarının ödenmediğini beyan etmiş Gülgün hanım, bu konu da mı doğru değil.

Değil tabii, biz çok parası olan bir kanal değiliz. Onlar, kendi kurslarına giden öğrencileri stajyer, zaten para vermiyoruz. Neyi ödememişiz? İdris bey buraya 20 milyon dolar yatırmış. Kendisi muhafazakar bir insan, bense Cumhuriyetçi ve laik düşünceye inanan bir insanım, bu düşüncelerin birlikteliğinden doğan bir kanal burası. Baba kız gibi işi götürüyoruz. Bir zihniyetimiz var. Sen niye ona buna çakma haber yapıyorsun? Bakın ona cep telefonu mesajları hazırladım, yapma, etme bunları diye. Size göstereceğim. Ne kadar iyi niyetli davrandığımı görün. 80 kere 100 kere aradım. Her seferinde red tuşuna basıyor açmıyor telefonu..

Bunları neden sakladınız?

Çünkü açacağım davada kullanacağım. Beni tekrar yarattın diyen kayıtlarını da vereceğim, ben de her şey ispatlı. 11 tane televizyondan, 10 tane gazeteden aradılar, bir sürü internet sitesi aradı vallahi konuşmadım. Gülgün’ le konuşun dedim, buralara gelsin işler istemedim. Ama maalesef beni mecbur bıraktı.

Ben istiyorum ki, tatsızlıklar yaşanmış, olaylar çok sıcak ama siz buradan olumlu mesajlar verin, o şekilde kapatalım röportajı.

En olumlu mesajım şu; Gülgün Feyman pazartesi günü görevinin başına gelmezse, sınırlarımı zorlarsa tatsız olur. Onun için, aman şöyle aman böyle demek istemiyorum. Yaptıkları çok çirkin. Benim odamda misafirim varken, tak diye kapıyı çarpıp içeri girmesi, sonra bu yaptıkları olamaz. Biz onu ablamız dedik bağrımıza bastık. Artık buraya haber daire başkanı olarak giremez spiker olarak dönsün işinin başına o kadar söyleyebilirim. Biz ona bir şans tanıdık, değerlendiremedi.